Sosyal Medya ve Aktivizm

60-70-80’lerdeki kaos ortamına yaşım yetmez, sağ-sol kavgasını bilmem, ilgilenmem. Hatırla Sevgili dizisinde resmedilen “Kalamış Grubu”na benzetirim kendimi.

Şubat ayında Bilgi Universitesi’nde yapılan Sosyal Medya Haftasındaki  en hoşlandığım oturumlar ise özellikle “Sosyal Medya’da Muhalefet” ana başlığı altında toplanan oturumlar oluşu ise manidardır. Özgür Uçkan ve Aslı Tunç’un sunumları ile biraz daha ayan aklım ile aslında sosyal medyanın twitter/facebook ötesinde digital ortamda markaların bilinirliklerini arttırdıkları bir mecra değil, kitleleri örgütleyen bir ortam olduğunu görmüştüm.

Sözkonusu sunumlara buradan ulaşabilirsiniz.

Aslı Tunç >  Sosyal Medyada Muhalefet Mümkün Mü?

Ozgur Uckan >  Sosyal Medya ve Muhalefet  (dosya nispeten büyük, yüklemesi vakit alabilir)

 

 

İçkime Dokunma!

Alkol yönetmeliğine kafayı takmış olduğumu biliyorsunuz. Bu hem mesleki merak hem de arada bir iki soğuk bira yuvarlanın keyfini bilmekten geliyor 🙂

7 Ocak 2011 itibariyle TAPDK’nın yayınlamış olduğu yönetmelik için kopan kıyametleri hatırlıyoruz.

Sagduyu son anda kazandi

Güzel haber geldi.

Ohh dedik, Nesin Vakfı için sevindik.

From: duyurular-bounces@nesinvakfi.org [mailto:duyurular-bounces@nesinvakfi.org] On Behalf Of Nesin Vakfı
Sent: Wednesday, February 16, 2011 10:34 PM
To: duyurular@nesinvakfi.org
Subject: Sagduyu son anda kazandi

Sevgili Dostlar,

Felaketin esiginden donuldu.

Elektrikleri kesmisler, evleri bosaltma emri vermislerdi.

12 saat sonra yikima geleceklerdi.

Cogunda panik, korku, gozyasi…

Evlerimiz Yikiliyor!

Ben Nesin Vakfı’nın destekçilerindenim. Nedeni ya da sorumlusu kim olursa olsun bazı şeylere sahip çık(a)mamak içimi acıtıyor.

From: duyurular-bounces@nesinvakfi.org [mailto:duyurular-bounces@nesinvakfi.org] On Behalf Of Nesin Vakfı

Sent: Wednesday, February 16, 2011 2:23 AM
To: duyurular@nesinvakfi.org
Subject: Evlerimiz yikiliyor!

16 Subat 2011

Sevgili Dostlar,

Hayatin bir mucadele oldugunu biliyordum da, dogrusu boylesine yogun bir mucadeleden habersizdim.

Sel, deprem, bora, tufan ve her turlu afet, hepsi viz gelir, ama aptallik karsisinda acz icinde kaliyorum, ne yapacagimi, ne soyleyecegimi, nasil davranacagimi bilemiyorum. Bu yuzden sizleri bilgilendirmekte geciktim. Son ana kadar, “olmaz, bu kadari da olmaz” dedim.

Sosyal Medya’da Alkol Savaşları

Dünden bugüne epey geçti, haklısınız dostlar. Ancak araya IPSOS’un yeni yılı karşılama toplantısı ve yetiştirilmesi gereken müşteri raporları girince verdiğim sözde geciktim. Ama beni tanıyanınız bilir, verdiğim sözü -yine de- tutarım.  Bu durum için de peşinen özür dilerim…

TAPDK’nın son yayınladığı mevzuatı -uzun olmasına rağmen- inceleme fırsatı bulanınız oldu mu bilmem, ben baştan sona birkaç kere okudum. Orada yazılanların çoğu mantıklı. Aslında mevzuat ile yapılan şey içki içmeyi yasaklamak değil alkol alım ruhsatını zorlaştırmak/ sınırlandırmak. Herşeye tamam (demeye zorlarken kendimi) tek, bir tek konu var ki, bütün iyi niyet düşüncelerimi götürüyor. Neden ateşli silahlar kullanımı için 18 yaş iken, festivalde alkol kullanmak için 24 yaş?

Diğer yandan alkol konusunda diğer ülkelerde uygulamalar için merak ediyorsanız tıklayınız. Hürriyet güzel bir karşılaştırma dosyası hazırlamış.

Kategorinin benim için en çok ilgi çeken kısmı; enteresan reklamlar vasıtasıyla “alkolün reklamı olmaz” yasağı ile son derece şık ve zekice başediyor olması.

Birayla coşmak kıymete bindi!

Bu lafı kendime kendime söylüyorum, kıymete bindi.  Sanırsınız ki hayatımın vazgeçilmezidir bira-rakı. Alkol ile başımın pek hoş olduğunu söyleyemem.  Sosyal ortamlar dışında içmem, aklıma da gelmez.

Son 3 aydır gündemimde alkol var. Özellikle Efes Pilsen ve Yeni Rakı… Uygulamada bir sosyal medya şahanesi olarak Yeni Rakı’yı ayrıca ele alacağız ama şimdi konumuz kategori !

Alkol benim için ilkokulda sınıf panosunda asılı olan, bedbaht kumarbaz aile babası ile fakirlikten parçalanmış ailenin simgesiydi. Yetiştiğim aile ortamında da fazla kullanılan birşey değil. Anneler kahveyi  sık, rakıyı da babalar nadiren içerdi. Bize sadece gazoz.  Pazar geceleri Parliament Sinema Klubü ile film seyreder, Efes Pilsen basketçilerine özenip okulun bahçesindeki potaya 3’lük atmak için çırpınırdık.

Efes Pilsen Spor Klübü’nün kapatılması ile ilgili ilk haberi 13 Aralık 2010’da Mediacat‘de okuduğumda içim burkulmuştu. 34 yıldır Türk sporuna hizmet veren bira markası Türk Patent Enstitüsü tarafından tescillenmiş kulüp, son derece başarılı bir sosyal sorumluluk örneği olan, 31 ilde 34 merkezde 15 binin üzerinde çocuğu basketbolla buluşturan Efes Pilsen Spor Klübü’nün başına geliyordu. Sebep; alkollü içecek firmalarının spor dahil olmak üzere sponsorluk yapmasının yasaklanması.